Heyecan kelimesinin tanımında “Güçlü ve geçici duygu yoğunlaşması durumu” ifadesi geçiyor. Güçlü ve geçici kısmına dikkatinizi çekmek istiyorum. Başlıkta belirttiğim gibi heyecanı yenmeye çalışmak aslında bir nevi kendi kendine savaş açmaya benziyor. Sağ elin sol eline düşman olmuş gibi. Peki ne yapmalı? Bu güçlü duygu yoğunlaşmasına bir nebze izin vermeli. Elimizden geldiği kadarıyla zihni toparlamaya ve başka şeyler düşünmeye çalışmak kademe kademe heyecanı azaltacaktır.
Genellikle heyecana neden olan olumsuz düşüncelerdir. Yapamayacağım, sınav kötü geçecek, ya kötü geçerse naparım, unuttum hiçbir şey bilmiyorum, kesin başaramayacağım gibi düşünceler tetikleyici olur. Bu noktada düşünsel bir girdap oluşmaya başlar. Belli düzeyde olan heyecan, olumsuz düşünceler yüzünden artmaya başlıyor, artan heyecan da olumsuz düşünceleri tetikliyor ve arttırıyor. Dikkatinizi başka bir şeylere yöneltmeniz ve farklı şeyler düşünmeniz, sizi yutan o girdaptan kademe kademe çıkartacaktır. Bu anlattıklarımı daha önceden sakin bir anınızdayken planlamanız gerekiyor. Sınavda heyecanlanmaya başladığınızda düşüneceğiniz şeyleri önceden planlamalısınız.
Belli ölçüdeki heyecanı da kabul etmeniz serbest bırakıp yaşamanız iyi gelebilir. Belli bir seviyedeki heyecana rağmen sınava başlayabilmeniz lazım. Çünkü sınava iyi hazırlandıysanız soruları okumaya başladığınızda büyük ihtimalle heyecanınız azalmaya başlayacaktır. Belli bir seviyenin üzerine çıkarsa heyecanınız, alarm zilleri çalmalı ve odağınızı değiştirmelisiniz. Bir şeyi düşünmemeye çalışmak değil başka şeyler düşünmek için kendinizi zorlamaktan bahsediyorum.
Comments are closed